turkiye-oz
  12-Bingöl
 
Genellikle dağlık ve engebeli bir yeryüzü yapısı olan Doğu Anadolu Bölgesi'nin orta kesiminde yer alır. Adından da anlaşılacağı gibi bu ilimizde pek çok göl vardır. Bingöl Dağları'ndaki bu göllerin oluşumuna ilişkin birçok söylence dolaşır. Bunlardan bianne göre Akkoyunlu Hükümdan Uzun Hasan ordusuyla bu dağlardaki göllerin yakınında konaklamış. Uşaklarından biri kesilmiş bir ördeği temizlemek için gölde yıkarken, ördek canlarııvermiş ve uçup gitmiş. Göl suyunun abıhayat (ölümsüzlük suyu) olduğunu anlayan Uzun Hasan o kadar göl arasında Ördeğin yıkandığı gölü bulmak için uğraşmış; bulamayınca da buraya Bingöl adını vermiş. Bir söylence de Köroğlu ile ilgilidir. Köroğlu, bu yöredeki bir gölün suyundan içenin ölümsüzlüğe kavuşacağını işitir. Babasını da alarak buraya gelir ama aradığı göl bin parçaya bölünerek yitip gitmiştir.
Doğal Yapı
Bingöl ili topraklarının yüzde 80'i yüksekliği
2.500 ile 2.900 metre arasında olan dağlarla kaplıdır. İlin kuzey kesiminde Karagöl ve Şeytan dağları yer alır. Asıl kütlesi Erzurum ilinin güneyi ile Muş ilinin kuzeybatısında yer alan Bingöl Dağları'nın güneybatı uzantısı olan Şerafettin Dağı ilin doğu kesiminde, Akçakara Dağı güney kesiminde, Akdağ ile Karaboğa Dağı da batı kesiminde bulunur. Fırat Irmağı'nın başlıca iki kolundan biri olan Murat Irmağı ilin güneyinde, doğubatı doğrultusunda akar. İlin öbür akarsuları, Murat Irmağı'na Genç ilçesi yakınında kansan Göynük Suyu ile il sınırları dışında katilan Peri Suyu'dur. İlde rastların düzlük alanlar Karlıova, Bingöl ve Genç ovalandır. İlin dağlık yörelerinde çok sayıda küçük göl vardır. Söylencelere konu olan bu göller, buzul aşındırması sonucunda ortaya çıkan çukurluklarda biriken sularla oluşmuş buzul gölleridir.

BİNGÖL İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER
İLGİÇEKİCİ YERLER: Mendo ve Soğuksu mesireleri; Kös Kaplıcası; Kral Kızı (DaraHini); Seritarius, Kiğı kaleleri; Ahpik mağaralan; Mürsel Paşa Abidesi.
YÜZÖLÇÜMÜ: 8.125 km2.
İL MERKEZİ: Bingöl.
İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (95.445),Adaklı (19.519), Genç (43.714), Karlıova (33.257), Kiğı (11.438), Solhan (35.292), Yayladere (3.607), Yedisu(8.694).
BAŞLICA KENT VE NÜFUSU (1990): Bingöl (41.590).
BAŞLICA YÜKSELTİLER: Akçakara Tepesi (2.940 metre).Şeytan Dağı (2.913 metre), Şahin Tepesi (2.675
metre).
SICAKLIK: Bingöl kentinde en düşük 22,1°C
(25.1.1972), en yüksek 41,3°C (7.8.1973), ortalama
12,1°C.
YAĞIŞ MİKTARI: Bingöl kentinde yıllık ortalama 833,5mm.

Bingöl ilinde kışlar çok sert ve karlı geçer. En çok kış ve ilkbahar aylarında yağış alan ilde kışın sıcaklık — 20°C'nin altına bile düşebilir. Murat Irmağı vadisinde iklim daha ılımandır.
Doğu Anadolu kırık kuşağı üzerinde yer alan ilin çeşitli kesimlerinde bugüne kadar birçok şiddetli deprem olmuştur. Son olarak 22 Mayıs 1971'deki depremde yüzlerce insan yaşamını yitirmiş ve Bingöl kenti yeniden kurulmasını gerektirecek ölçüde yerle bir olmuştur.
Eskiden dağlık alanlarda geniş yer tutan meşe ormanları, filizlerinin hayvanlar tarafından yenmesi ve odun elde etmek için düzensiz kesim sonucunda azalmakla birlikte bu ilimiz orman bakımından Doğu Anadolu'nun enzengin illerinden biridir. Dağların yüksek kesimlerindeki düzlüklerde Alp tipi çayırlar vardır (bak. Alp BİTKİLERİ).
Tarih
Bingöl ilinin eski adı Çapakçur'dur. Çapakçur Kutsal Kitap'a (TevratIncil) göre "temiz su" ya da "Cennet Suyu" anlamına gelir. Hitit, Urartu, Med, Pers, Makedonya, Selevkos, Roma, Sasani, Ermeni ve Bizans yönetimlerinde kalmış olan Bingöl yöresinde yaşayanilk insan topluluklarının buraya İÖ 1300'lerde geldiği sanılmaktadır. 1071 Malazgirt Savaşı'ndan sonra Bingöl yaylalan Selçuklular'ın eline geçti. 1243'te Kösedağ Savaşı'nda Selçuklulara yenen Moğollar yöreye egemen oldular. Daha sonra Akkoyunlular'a ve Safeviler'e geçen il, 1514 Çaldıran Savaşı'ndan sonra Osmanlı topraklarına katıldı. I. Dünya Savaşı sırasında Rus ordularının saldırısına uğrayan Bingöl, Cumhuriyet'in ilk yıllarında il yapilan Genc'in ilçe merkeziydi. Genç, daha sonra ilçe olarak Elazığ, sonra da Muş'a bağlarıdı. 1936'da kuruları Bingöl ilinin merkezi yapilan Çapakçur'un adı 1945'te Bingöl olarak değiştirildi.
Ekonomi
İl ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Bingöl Dağları'nın yüksek yaylalanndaki sulak otlaklar hayvancılık için çok elverişlidir; çok sayıda koyun ve kıl keçisi beslenir. Hayvancılık canlı hayvan ticaretine yönelik olduğu için peynir ve tereyağı gibi hayvansal ürünler yeterince elde edilmez. Arıcılıkla uğraşılmasına karşılık modern yöntemler kullanılmadığından arıcılık da gelişmemiştir. Bingöl yaylalannda beslenen hayvanlar genellikle Arap ülkelerine satılmaktadır.
Bitkisel üretime elverişli akarsu vadilerindeki düzlüklerde tarla ve bahçeler vardır. Bu alanlarda buğday, şekerpancarı, karpuz ve domates yetiştirilir. İlin önemli bitkisel ürünlerinden biri de cevizdir.
İl topraklarında demir, fosfat ve linyit yatakları vardır. İlin tek sanayi kuruluşu yem fabrikasıdır.
Toplum ve Kültür
Bingöl ilinde yaşayan halkın toplumsal yapısında aşiret ilişkileri etkisini sürdürmekte, ağalık ve şeyhlik kurumları gücünü korumaktadır. Kışı Kahramanmaraş, Diyarbakır ve Şanlıurfa'daki ovalarda geçiren bazı aşiretler, yazın sürülerini Bingöl yaylalannda otlatabilmek için ağalara yüksek kira bedeli ödemek zorunda kalırlar. Göçerlik nedeniyle çocukları okula gidemeyen bu aşiretlerden bazıları devletin gösterdiği topraklara yerleşmiştir. Okula gidemeyen bu çocuklar Türkçe'yi ve okuma yazmayı ancak askere gidince öğrenirler.
Bingöl halı ve kilimleri, göz alıcı renkleri ve desenleriyle ilgi çeker. "Cacım" dedikleri cicim kilimlerini battaniye olarak da kullanırlar.
İl Merkezi: Bingöl
İlin orta kesiminde yer alan ve iki bölümden oluşan kent Bingöl Ovası'nın kuzeybatısında kurulmuştur. Göynük Suyu'nun kollarından olan ve bugün Bingöl Deresi adıyla anılan Sağyer Deresi kıyısındaki eski Çapakçur, kırsal nitelikli, gelişemeyen küçük bir yerleşmeydi. Çapakçur gelişmeye başlayıp nüfusu artınca dere kıyısına ve yamaçlara inen konutlar
yapıldı. Dere kıyısına yakın olan evler su baskınına uğrayıp, yamaçtaki evlere de yukarıdan taş ve kaya blokları düşmeye başlayınca, kentleşmeye başlayan kasabanın buradan taşınmasına gerek duyuldu. 1950'lerde dere yatağının güneyindeki yüksek düzlüğe yeni bir yerleşme kuruldu. Valilik, resmi kuruluşlar, okullar, devlet hastanesi ve işyerleri bu kesimdedir. Kentin eski bölümündeki evlerin hemen hepsi boştur. 1970'lerde devletçe kentte depreme dayanıklı konutlar yaptırılmıştır.
ElazığMuş karayolu kentin 2 km kuzeyinden geçer.
Kentin nüfusu 34.024'tür (1985).

 
 
  Bugün 9 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol