turkiye-oz
  11-Bilecik
 
   BİLECİK

 

 

Bilecik Marmara Bölgesi'nin güney doğusunda, Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgeleri'nin birleştiği noktalar üzerinde yer alır.

TARİHİ

Bilecik'te belgelere göre ilk yerleşim M.Ö. 1900’lü yıllarda buralarda yaşamış olan Trakya kavimlerinden Thynler'le başlar.

Tarihte pek çok uygarlığa beşiklik eden yörede Mısırlılar, Hititler, Frigler, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Makedonyalılar, Bitinya Krallığı, Roma İmparatorluğu egemen olmuştur. Daha sonra bölge Emevi ve Abbasi hakimiyeti dönemlerini yaşamıştır.

Roma İmparatorluğu MS 395 yılında ikiye ayrılınca, Bitinya Bölgesi ve Bilecik Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu sınırları içinde kaldı. Bizans döneminde Belekoma olarak adlandırılan Bilecik bir Tekfurluk idi. Abbasi Halifesi Harun Reşid döneminde (797 yılında), Bitinya bölgesinin diğer şehirleri gibi Bilecik ve Söğüt civarı da fethedilerek Abbasi idaresine sokulmuştur. Çevresi kale ile korunan Belekoma kenti tarih içinde Bizanslılar-Emeviler ve Bizanslılar-Abbasiler arasında birkaç kez el değiştirmiştir.

Selçukluların bir boyu olan Kayıların bir bölümü (400 çadırlık bir oba) Ertuğrul Bey yönetiminde batıya doğru yer değiştirerek Söğüt ilçesi ve çevresine gelmişlerdir.

Osmanlı vaka-i namelerinde Kayıların Söğüt ve çevresine yerleşme tarihi olarak 1230'lu yıllar gösterilmektedir. 1231 yılında İznik İmparatoru Selçuklu sınırına tecavüz edince Selçuklu Sultanı I. Aleaddin Keykubat Bizanslılara karşı bir sefer düzenlemiş, Ertuğrul Bey de bu sefere bir akıncı olarak katılmıştır. Selçuklu ve Bizans orduları arasında Sultanönü mevkiinde meydana gelen savaşın sonucunda Bizans ordusu yenilmiş, Karacadağ ve Söğüt dolayları Büyük Selçuklu Devleti'nin eline geçmiştir. I. Aleaddin Keykubat Belekoma (Bilecik) Tekfurunu vergiye bağlayarak savaşta büyük yakınlık gösteren Ertuğrul Bey'e Söğüt'ü mülk, Domaniç'i de yaylak olarak vermiştir.

1281 yılında ölen Ertuğrul Gazi’nin türbesi Söğüt ilçesindedir.

Ertuğrul Bey, Kayı Türklerinin önderidir. Kayı boyu ise Osmanlı Devletinin kurucusudur. Böylece Söğüt ve dolaylarında kök salan 400 çadırlık uçbeyliğinden bir devlet doğmuştur.

Ertuğrul Gazi'nin ölümünden sonra Kayıların başına Osman Bey geçti. Osman Bey ve silah arkadaşları Bizans'a karşı savaşıyor ve bu savaşlarda sürekli başarı kazanıyorlardı. Kayıların bu başarılarında Şeyh Edebali'nin büyük rolü olmuştur.

Şeyh Edebali Ahi idi. Ahilik; tarım dahil bütün zanaat dallarında halkı, çalışanları teşvik eden, herkesi kardeş bilen, çalışanlara her türlü yardım elini uzatan örnek bir örgüt anlayışı idi ve Fakih Şeyh Edebali, Kayı Ahilerinin önderi idi.

Osman Bey 1286 yılında İnegöl yakınındaki Hisarcık Kalesi’ni Bizanslılardan zaptetti. 1287 yılında İnegöl Tekfuru'nu Domaniç yakınındaki İkizce'de (Erice) yenilgiye uğrattı.

Osman Bey ve silah arkadaşlarının Bizans Tekfurları ile olan savaşlarını izleyen Selçuklu Sultanı III. Alaeddin Keykubat büyük bir ordu ile Karacahisar önlerine geldi. Osman Bey'in kuvvetleriyle birleşerek Bizans elindeki bu kaleyi kuşattı. Kuşatma sürerken Selçuklu Sultanı geri döndü. Bir sancak, tuğ, alem ve gümüş takımlı bir at göndererek Söğüt ve Eskişehir'i de içine alan bu sancağı Osman Bey'e verdi (1289). Bu olaylar Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun ilk işaretleri olarak nitelendirilmektedir.

O sıralarda Bilecik Bizanslılara ait bir kentti. Bilecik (Belekoma) ve Yarhisar tekfurları vergiye bağlanmıştı. Osman Bey 1299 yılı yaz başında Belekoma kalesini ve peşinden Yarhisar kalesini fethetti.

Bilecik, Yıldırım Bayezid dönemine kadar Osmanlı yönetiminde kalmış, ancak, 1402 yılında Ankara Meydan Savaşı’nda Bayezid'in Timur'a yenilmesi sonucunda 2 ay kadar Timur'un hakimiyetine geçmiş ve Çelebi Sultan Mehmet tarafından geri alınmıştır.

Bu tarihten sonra, Osmanlı yönetimi sırasında Bilecik giderek gelişmiştir.

İstiklal Savaşı’nda T.B.M.M. Hükümeti ile İstanbul'da bulunan hükümet arasında ortaya çıkan ihtilafı gidermek amacı ile İstanbul'daki Tevfik Paşa Hükümeti adına Dahiliye Nazırı Ahmet İzzet Paşa, Ankara Hükümeti ile bir görüşme yapmak istedi. Görüşmenin Bilecik İstasyon binasında yapılması kararlaştırıldı.

Heyetler 5 Aralık 1920 günü Bilecik İstasyon binasında bir araya geldiler. İstanbul Heyeti Ahmet İzzet Paşa, Salih Paşa, elçilerden Cevat Bey, Ziraat Nazırı Kazım Bey, Hukuk Danışmanı Münir Bey ve Hoca Fatih Efendi'den oluşmuştu. Ankara heyetine ise Mustafa Kemal Paşa başkanlık etmişti. Heyette İsmet Bey (İnönü) de bulunuyordu. Bilecik Mülakatından olumlu ve somut bir sonuç elde edilememiştir.

I. İnönü Savaşı Yunan Ordusu 6 Ocak 1921 günü Bursa ve Uşak dolaylarından taarruza geçti. 8 Ocak 1921 akşamı Bilecik-Karaköy-Muratdere hattına kadar geldi. Böylece Bilecik Yunanlılar tarafından ilk kez işgal edilmiş oldu. Bu işgal 8-11 Ocak 1921 tarihleri arasında sadece 4 gün sürmüştür.

II. İnönü Savaşı, 23 Mart 1921'de Yunan ordusunun yeniden Bursa-Uşak'a taarruzu üzerine başlamış ve Bilecik ili toprakları üzerinde geçmiştir.

Albay İsmet Bey yönetimindeki Türk kuvvetleri, Yunan birliklerini 1 Nisan 1921 akşamı 1. ve 61. tümenlerinin yaptığı saldırılarla yenilgiye uğrattılar. II. İnönü Savaşı Türk Ordusunun kesin zaferiyle sonuçlandı.

II. İnönü Savaşı sırasında Bilecik iki kez daha Yunanlılar tarafından işgal edildi. Yunan birlikleri 13 Temmuz 1921'de Bilecik'e girdiler. Fakat, Türk Kuvvetlerinin karşı saldırıları sonucu şehri birkaç gün içinde boşalttılarsa da 22 Temmuz 1921'de yeniden Bilecik'e girdiler. En uzun işgal de bu olmuştur. Ancak 30 Ağustos 1922'deki Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle istilacı Yunan ordusuna karşı son ve kapsamlı zaferi kazanan Türk ordusu, 6 Eylül l922'de Bilecik'i Yunan işgalinden kurtarmıştır.

Yunanlılar ilçeleri ve il merkezini boşaltırken bir çok yerde yangınlar çıkararak buraları harabeye çevirdiler. Yangınlar sırasında 1956 ev, 331 dükkân, 18 han, hükümet konağı, tüm ipek fabrikaları, okul, cami ve türbeler kullanılamaz duruma gelmiştir.

Savaştan önce Bilecik bölgenin en önemli ipek endüstrisi merkeziydi. Ancak, Yunanlıların çıkardığı intikam yangınlarında bu fabrika ve tesislerin tümü yandı. Bu arada diğer fabrika ve işyerlerinin de yanmış olması o dönemde il ekonomisini çökertmiştir.

Böylece Bilecik Kurtuluş Savaşı’ndan çok büyük yaralar alarak çıkmış, savaşın getirdiği sosyal ve ekonomik çöküntü nedeniyle Cumhuriyet dönemine çok güçsüz başlamıştır.

Bu nedenle Bilecik; Büyük Önder Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda, “Siz orada yalnız düşmanı değil, Türk milletinin makuz talihinide yendiniz” dediği yerdir.

COĞRAFİ DURUM

Bilecik Marmara Bölgesi'nin güneydoğusunda Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgelerinin kesim noktaları üzerindedir. Doğudan Bolu ve Eskişehir güneyden Kütahya, batıdan Bursa, kuzeyden Sakarya illeri ile çevrilidir.

Köroğlu Dağları ilin topraklarında başladığından arazinin batıdan doğuya doğru birden yükselmesine neden olur. Bu yükselti güneye doğru gidildikçe dalgalı bir görünüm alır. Bozüyük Ovası ve Sakarya ırmağı şehri kuzey-güney yönünde iki bölüme ayırır. Dağlar bu ırmağın her iki yakasında devam eder.

Dağlar il topraklarının yüzde 32'sine yakın bir bölümünü kaplar. İlin en yüksek noktası Kala Dağı'dır. Diğer önemli yükseltiler Yirce Dağı, Metristepe, Göldağı, Kızılcaviran, Osmaniye, Ahi Dağı, Dokuz Öküz Tepesi, Ballıkaya, Kızıltepe, Avdan Dağları, Paşa Dağları ve Kurudağ'dır.

Bozüyük, Gölpazarı, Osmaneli ve Pazaryeri Ovaları başlıca düzlük alanlardır.

İl topraklarındaki vadiler genellikle dik ve derin yarıklar biçimindedir. Bunların en önemlisi Sakarya Vadisidir. Göksu Vadisi, Göynük Vadisi ve Karasu Vadisi de önemli vadilerdir.

Sakarya nehri Bilecik ilinin başlıca akarsuyudur.

Sakarya, İnhisar ilçesi yakınlarında Bilecik topraklarına girer; kuzey-güney yönünde akarak ili doğu ve batı olmak üzere ikiye böler.

Taşıdığı su miktarı bakımından Türkiye'nin önemli akarsuları arasında yer alır.

Göynük çayı, Göksu, Sarısu ve Hamsu dereleri diğer küçük akarsulardır.

Bilecik orman zenginliği bakımından Türkiye'nin sayılı yörelerinden biridir. Orman örtüsü genellikle meşe, otsu bitkiler ve makilerden oluşmaktadır. Karaçam, kayın, kızılçam, kestane, köknar cinsinden ağaçlar vardır.

Bilecik ilinin geçit bölgesinde bulunması, su kaynakları ve farklılık gösteren topografyasına paralel olarak 3 farklı iklim tipi görülür. Genel olarak Merkez, Gölpazarı, Osmaneli ve Sögüt ilçelerinde Marmara Bölgesi; Bozüyük, Pazaryeri ve Yenpazar ilçelerinde ise İç Anadolu Bölgesi iklimleri geçerlidir. Ayrıca Gölpazarı, Osmaneli ve Sögüt ilçelerinin Sakarya Irmağı kıyı şeridinde mikro-klima iklim bölgeleri görülmektedir.

SANAYİ

Bilecik 1973 yılında kalkınmada öncelikli yöreler kapsamına alınmıştır.

1973-1981 döneminde 90'in üzerinde işletme teşvik belgesi almış ve bunlardan 41'i üretime geçmiştir. Bu işletmeler arasında büyük ve orta boyda 10 toprak, 8 makine-döküm, 7 gıda, 7 tekstil, 5 ipek, 5 mermer, birer de kimya ve plastik sanayi işletmesi ile bir çok küçük boy işletme bulunmaktadır. Bilecik yer altı kaynakları yönünden de oldukça zengindir. Mermer ve seramik hammaddeleri potansiyeli oldukça fazladır. Bu nedenle seramik ve mermercilik sektörü yatırımlar yönünden önemli bir yer tutmaktadır.

İşletilmesi henüz ekonomik bulunmayan kromit, magnezit ve antinomit yanında önemli rezervlere sahip mermer, kil, kaolen, kuvars kumu, talk ve kum ocakları ilin başlıca maden zenginlikleridir.

TARIM VE HAYVANCILIK

Bilecik’in temel geçim kaynağı tarım olmakla birlikte son yıllarda ilde sanayi tesislerindeki artışa bağlı olarak sanayi sektöründe çalışanların sayısında önemli artış olmuştur.

Bilecik uygun iklimi nedeniyle Marmara Bölgesi'nin en önemli sebze ve meyve üretim merkezidir. Bilecik'te 25 çeşit sebze ve 23 çeşit meyve üretilmektedir.

Bitkiler arasında yer alan ve bira yapımında kullanılan şerbetçiotu sadece Bilecik'te üretilmektedir.

Bilecik'te ayrıca kızılcık, dut, badem, zerdali, iğde, Trabzon hurması, muşmula gibi çeşitli meyveler ve tahıllar üretilmektedir.

Bilecik'te büyükbaş ve küçük baş hayvan yetiştiriciliğinin yanı sıra arıcılık ve ipekböcekçiliği de ilin geleneksel tarımsal faaliyetleri arasındadır. Bilecik koza üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır.

NÜFUS

Bilecik'in 2000 yılı genel nüfus sayımında toplam nüfusu 194.326'dır.

Bilecik’in Merkez, Bozüyük, Gölpazarı, İnhisar, Osmaneli, Pazaryeri, Söğüt ve Yenipazar olmak üzere 8 ilçesi vardır.

EĞİTİM

Bilecik okuma ve yazma bilen nüfusun oranı ülke genelinde olduğu gibi her iki cinsiyet için de sürekli artış göstermektedir. 2000 yılında erkeklerde okuma-yazma oranı yüzde 95.84'e kadınlarda yüzde 86.84'e, yükselmiştir. Kadın nüfusun okur yazarlık oranı erkek nüfusunkinden daha hızlı artmıştır.

BİLECİK’TE BASIN

Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15.03.2005 tarihli verilerine göre ilde 6 gazete, 5 bülten, 2 dergi yayın hayatını sürdürmektedir.

 
 
  Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol